"İnceldise hecr ile karınca gibi belin
Firkat nice bir ola Süleyman ire umma"
Dehhani
Umma gönül, canını ver sen canân ire umma
Sabrı çatlat ümmidi kır yar hemân ire umma
Ol hakk-ı semi' ve'l habir dahi sağırsa sana
Ahın sinene mahpus tâ asumân ire umma
Derd u gamın yükünü çek pir ol bükülsün belin
Bu yola çıkan menzile nev-civan ire umma
Hakk çevirdi yüzün bizden meydan Mervan'a kaldı
Ol sahib-i zülfikar ol hun-feşân ire umma
Misl-i İsa zebun olup bileklerinde çar-mıh
Cibril gökten nüzul olup mihribân ire umma
Misl-i Sümmani ara sen yedi iklimde yari
Çek cefayı amma vasl-ı Bedehşan ire umma
M. Bahadırhan Dinçaslan
*Dehhani, Nef'i ve Sümmani ustalara bir nevi nazire...
Dehhani'nin dediğini girişte alıntıladım. Nef'i diyor ki, "Gamzen ne dem ki tığ çekip hun-feşan olur / Uşşak-ı dil-figara ecel mihriban olur". Sümmani de şöyle bitiriyor arayışını anlattığı destanı: "İmdi yolum Bedehşan'a düşüptür..."
29 Nisan 2013 Pazartesi
9 Nisan 2013 Salı
Kuzundan Dinlediğim: Hüzne Övgü
Beethoven'ın bestelediği, Friedrich von Schiller şiiri "An Die Freude" (Neşeye Övgü) şiirine, bir kuzgun korosunun naziresidir.
Kuzgundan Dinlediğim: Hüzne Övgü
Bu kapıdan1 geçmeyegör bütün notalar minör
Bu, kuzeyin orkestrası uğul uğul istihza
Kuzgunun demidir gelen peşrev sakat, taksim kör
Bir es vermez kam davuldan elin çekmez bir lahza
"Bir"in nihavendidir bu kapıdan geçmeyegör
Kimseye etme şikayet Kharon2 işine bakar
İki sikke ve elveda... O! Sancta simplicitas!3
Ayın karanlık yüzünde inliyorken neva-kâr4
Bir giriftin mahzeninde hükmü şaşırır mikyas
Sürer dehrin mihengine mücrim cürmünü takar
Alnında bir defa yansa ışığı Silmaril'in5
Sonsuza dek akça keser ufkunu, baktığını
En edilmez küfürlerle kıvranırsa da dilin
Hamd eder senalar söyler ki bilir taktığını
Medar-ı iftiharındır ey esfel-i safilin!
Dabbet'ül arz6 zamanıdır alnın mühr-ü Süleyman!
İşte tanrıyla güreşen bir Yakup'sun7 sen de, gül!
Pırıl pırıl işte gerçek! Iradı zann u güman
Azazil'e naziredir ruhunda öten bülbül
Sığır gibi bu damgayla dağlandığın bu zaman
Ne neşenin kahpeliği ne mutluluk, ne sihir
Kurgusu sağlam olsa da neticede: illüzyon!
İşte vardığın hakikat, artık ne zan, ne tehir
Binbir başlagınca gebe kan pıhtısı kokan son
Yitirmeye, çekinmeye ve korkmaya panzehir
Sen ey elim dıramların, destanların çocuğu
Elisiyum8 bırak kalsın talibi kimse ona
Bırak dolansın umarsız varoluşu boş kuğu
Sen hazırlan kuzgununun rehber olduğu sona
Bülbülün can çekiştiği al güllerin solduğu
Böyle geçirir ömrünü Midgard'da9 rindaneler
Ne dünya onları anlar ne onlar aldırırlar
Nasıl umarsa boşuna mahşerde biganeler
Öyle -hani ya Tanrılar ölüyü kaldırırlar-
Kaldırılır şerefine Hades'te10 peymaneler!
M. Bahadırhan Dinçaslan
1: burada kapı, "Midgard" sözcüğünün kökeniyle ilişkili.
2: Kharon: Antik Yunan'da, ölülere nehirde refakat eden kayıkçı. Kayıkçılık parasını verebilmeleri için, eski Yunanlar, ölülerin gözlerine iki adet sikke koyarlardı.
3: O Sancta simplicitas, "ah, kutsal yalınlık", yakılarak idam edilen Çek din adamı Jan Hus'un son sözleri. Ateşine çalı çırpı atmaya gelen yaşlı bir kadını görünce bu sözleri söyler.
4: Neva-kar, Itri'nin muhteşem bestesi... Ayrıca, "ayın karanlık yüzünde inleyen neva-kar", Chiaroscuro başlıklı bir başka şiirime göndermedir.
5: Silmaril, Tolkien'in "Silmarillion" eserinde akıbetini anlattığı mücevher.
6: Dabbetül Arz: inanışa göre, kıyamet öncesi çıkıp insanları "mümin" ve "kafir" olarak damgalayacak yaratık.
7: Tanrıyla güreşen Yakup, ibrani gelenekte bir motif, eski Ahit'te olması lazım, Gustave Dore tarafından İncil için gravür tekniğiyle resmedilmiştir.
8: Elisium: Antik Yunan'da bir nevi "cennet".
9: Midgard: İskandinav mitolojisinde insanların dünyası. Gard (ki garden sözcüğü ile akrabadır), etrafı çevrili yer demektir esasında. Midgard, "ortadünya" anlamında kullanılıyor.
10: Hades: Antik Yunan'da cehennem.
Sözlük:
Minör: Genellikle duygusal bir atmosfer yaratmak için kullanılan notalar.
İstihza: Alay
Peşrev, Taksim: Türk musikisi terimleri.
Lahza: An
Nihavend: Bir Türk musikisi makamı.
Mikyas: Kıyas etmede kullanılan
Dehr: Zaman, çağ
Mücrim: Cürüm, yani suç işleyen kimse
Medar-ı iftihar: İftihar kaynağı
Esfel-i safilin: Kuran'da bir tasvir. "Sefillerin en sefili"
Mühr-ü Süleyman: Süleyman'ın mührü, altı köşeli yıldız
Iramak: Uzaklaşmak
Zann u güman: Zan ve şüphe
Azazil: Şeytanın lanetlenmeden önceki adı
Rindane: Çılgın, kendinden geçmiş, aşık
Bigane: Habersiz, bilgisiz
Peymane: Kadeh
Kuzgundan Dinlediğim: Hüzne Övgü
Bu kapıdan1 geçmeyegör bütün notalar minör
Bu, kuzeyin orkestrası uğul uğul istihza
Kuzgunun demidir gelen peşrev sakat, taksim kör
Bir es vermez kam davuldan elin çekmez bir lahza
"Bir"in nihavendidir bu kapıdan geçmeyegör
Kimseye etme şikayet Kharon2 işine bakar
İki sikke ve elveda... O! Sancta simplicitas!3
Ayın karanlık yüzünde inliyorken neva-kâr4
Bir giriftin mahzeninde hükmü şaşırır mikyas
Sürer dehrin mihengine mücrim cürmünü takar
Alnında bir defa yansa ışığı Silmaril'in5
Sonsuza dek akça keser ufkunu, baktığını
En edilmez küfürlerle kıvranırsa da dilin
Hamd eder senalar söyler ki bilir taktığını
Medar-ı iftiharındır ey esfel-i safilin!
Dabbet'ül arz6 zamanıdır alnın mühr-ü Süleyman!
İşte tanrıyla güreşen bir Yakup'sun7 sen de, gül!
Pırıl pırıl işte gerçek! Iradı zann u güman
Azazil'e naziredir ruhunda öten bülbül
Sığır gibi bu damgayla dağlandığın bu zaman
Ne neşenin kahpeliği ne mutluluk, ne sihir
Kurgusu sağlam olsa da neticede: illüzyon!
İşte vardığın hakikat, artık ne zan, ne tehir
Binbir başlagınca gebe kan pıhtısı kokan son
Yitirmeye, çekinmeye ve korkmaya panzehir
Sen ey elim dıramların, destanların çocuğu
Elisiyum8 bırak kalsın talibi kimse ona
Bırak dolansın umarsız varoluşu boş kuğu
Sen hazırlan kuzgununun rehber olduğu sona
Bülbülün can çekiştiği al güllerin solduğu
Böyle geçirir ömrünü Midgard'da9 rindaneler
Ne dünya onları anlar ne onlar aldırırlar
Nasıl umarsa boşuna mahşerde biganeler
Öyle -hani ya Tanrılar ölüyü kaldırırlar-
Kaldırılır şerefine Hades'te10 peymaneler!
M. Bahadırhan Dinçaslan
1: burada kapı, "Midgard" sözcüğünün kökeniyle ilişkili.
2: Kharon: Antik Yunan'da, ölülere nehirde refakat eden kayıkçı. Kayıkçılık parasını verebilmeleri için, eski Yunanlar, ölülerin gözlerine iki adet sikke koyarlardı.
3: O Sancta simplicitas, "ah, kutsal yalınlık", yakılarak idam edilen Çek din adamı Jan Hus'un son sözleri. Ateşine çalı çırpı atmaya gelen yaşlı bir kadını görünce bu sözleri söyler.
4: Neva-kar, Itri'nin muhteşem bestesi... Ayrıca, "ayın karanlık yüzünde inleyen neva-kar", Chiaroscuro başlıklı bir başka şiirime göndermedir.
5: Silmaril, Tolkien'in "Silmarillion" eserinde akıbetini anlattığı mücevher.
6: Dabbetül Arz: inanışa göre, kıyamet öncesi çıkıp insanları "mümin" ve "kafir" olarak damgalayacak yaratık.
7: Tanrıyla güreşen Yakup, ibrani gelenekte bir motif, eski Ahit'te olması lazım, Gustave Dore tarafından İncil için gravür tekniğiyle resmedilmiştir.
8: Elisium: Antik Yunan'da bir nevi "cennet".
9: Midgard: İskandinav mitolojisinde insanların dünyası. Gard (ki garden sözcüğü ile akrabadır), etrafı çevrili yer demektir esasında. Midgard, "ortadünya" anlamında kullanılıyor.
10: Hades: Antik Yunan'da cehennem.
Sözlük:
Minör: Genellikle duygusal bir atmosfer yaratmak için kullanılan notalar.
İstihza: Alay
Peşrev, Taksim: Türk musikisi terimleri.
Lahza: An
Nihavend: Bir Türk musikisi makamı.
Mikyas: Kıyas etmede kullanılan
Dehr: Zaman, çağ
Mücrim: Cürüm, yani suç işleyen kimse
Medar-ı iftihar: İftihar kaynağı
Esfel-i safilin: Kuran'da bir tasvir. "Sefillerin en sefili"
Mühr-ü Süleyman: Süleyman'ın mührü, altı köşeli yıldız
Iramak: Uzaklaşmak
Zann u güman: Zan ve şüphe
Azazil: Şeytanın lanetlenmeden önceki adı
Rindane: Çılgın, kendinden geçmiş, aşık
Bigane: Habersiz, bilgisiz
Peymane: Kadeh
Etiketler:
An Die Freude,
Bahadır Dinçaslan,
Hüzne Övgü,
M. Bahadırhan Dinçaslan,
Neşeye Övgü,
Şiir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)