26 Şubat 2015 Perşembe

Çakıroğlu Ağıdı

-Babam Duran Dinçaslan'ın, ülkücü şehit Fırat Çakıroğlu'na Avşar Türkmenleri usulünce yaktığı ağıttır-

Fırat oğlum, Çakır oğlum
Dava haktır haykır oğlum
Nerede Devlet Bahçeli,
Hiç mi yoktu hatır oğlum

Seni vuran senle yaşıt,
Dört bir yana dolmuş çaşıt,
Eşkiyalar kol geziyor
Üniverste oldu düşüt

Çakır oğlum Fırat oğlum
Serbest sana sırat oğlum
Uçmakta yoldaşın bekler
Tanrı vermiş berat oğlum

Hele dön bir bak maziye
Yürek dayanmaz sızıya,
Ege'den Bozkurt yolladım
Özmen ile Önkuzu'ya

Irmak olmuş akar Fırat
Coşmuş bendin yıkar Fırat
Tasviri durur karşımda
Bakanları yakar Fırat

Karalar giymiş hocası
Ağlıyor genci kocası
Bir ocağın bir umudu
Söndü tütmüyor bacası

Kanı akmış ılgıt ılgıt
Düşmanları çalmış zılgıt
Bunu görmeyen gafilin
Ya bakar kör ya aklı kıt

Kartal bakışlı Kültegin
Davran bire gardaş yekin
Hiç mi emmi dayısı yok
Toplanın da gayret çekin

Dağlar kadar acımız var
Dayanacak gücümüz var
Sahipsiz sanman Fıratı
Alınacak öcümüz var

Duran Dinçaslan

21 Şubat 2015 Cumartesi

Fırat Çakıroğlu'na Ağıt

-Türkmen ağıtsız ölmez. Oğuz töresince, irticalen-

Yara yara bir kavgaya
Girmeliydim kırat ile
Meydanda er dileyüben
Bir mukaddes murat ile

Nökerlik edip beyime
Yar olmaya konçuyuma
Şerefle şanla köyüme
Dönmeliydim berat ile

Dönemedim. Düşüp kaldım
Dolu içip yere çaldım
Tesellim ılgarı saldım
İşim olmaz Sırat ile

Tan yerini sarmış efkar
Açık gözüm ufka bakar
Kanım Tuna boyu akar
Gözüm yaşı Fırat ile...

M. Bahadırhan Dinçaslan

16 Şubat 2015 Pazartesi

Kafkas Direnişi Destanı

-Kim bilir kaç asırdır, anadan kıza geçerek anneme gelen, düğünümde gelinime takmayı planladığım gümüş kemer tokasının, Kafkasya'dan gelişinin öyküsüdür.-

Kabusla kasılıp kıvranan dağlar
Bu ormanlar bir ebedî uykuda
Uluyan bir bozkurt Vaynah'ta Cahar
"Uyanın!" çığlığı yankır Baku'da

Şimali yamçısı edip sarınmış
Uyur deli Şapsığ, Dokuzok Kızbeç
Kan değil dökülen bir meşum kargış
Yarasına akkor basınca Debeç

Her bahar Terek'e düşen kırağı
Mingitav ukdesi bir Acı Murat
Hınjalı masada vuran Jabağı
Gözlerinde Şamil, bir kırık kanat

Bir zaman, kabusu bilmezdi Çeçen
Setenay bir yeşil düşe dalardı
Sarhoş bir Kabardey uzansa gökten
Allah'ı indirir yere çalardı

Bir zaman, bir zaman som yalaz şaşka
Bilekten uzanan üç kan oluğu
Efendi bilmezdi habzeden başka
Keserdi kem sözden gökçe soluğu

Gök gürlerdi cenkte atınca nara
Yıldırıma biner, gâzâ vururdu
Eliya yolbaşçı olsa Balkar'a
Önüne dikilse Kuban dururdu

Bir zaman Nartların gezdiği dağlar
Tam iki asırdır, bütün cemaat
Diz çökmüş bir anne önünde ağlar
"Ruslar kıydı sana oğlum Kanamat"

...

İki asır kavga, sürgün ve vuruş
Kafkasya'nın bende, bütün bekası
Nartlardan yadigar bir kavi duruş
Ve gelinim için kemer tokası

M. Bahadırhan Dinçaslan

Notlar

Vaynah: Çeçenlerin kendilerine verdikleri isim. Buradaki Vaynah, Vaynah kuleleri denen harabeleri ifade ediyor.
Cahar: Cahar Dudayev
Şapsığ: Bir Çerkes kabilesi
Dokuzok Kızbeç: Şiretliko Kızbeç diye de bilinir, namı Çerkes Aslanı diye bilinir. Ruslara direnen Çerkes savaşçılarının belki de en büyüğü.
Debeç: Kafkas mitolojisinde demirci Nart
Terek: Kafkasya'da bir nehir
Mingitav: Kafkas Türklerinin Elbruz'a sesleniş biçimi. Bengü Dağ, Ebedi dağ. Çerkesler "Oşamafe" derler
Acı Murat: Hacı Murat, ünlü Avar direnişçi. "murat" sözcüğünün istek anlamını da kullanarak "acı murat" demeyi uygun gördüm
Hınjal: Çerkes kaması
Masat: Bileme taşı
Jabağı: Herhangi bir Çerkes çocuğu anlamında kullandım ama tabii Kazanuko Jabağı olarak da düşünülebilir.
Şamil: İmam Şamil
Setenay: Kafkas Nartlarının en kıymetlisi, Nart kahramanı Sosruko'nun annesi
Şaşka: Tasarım orijini Orta Asya'ya uzanan, Çerkes kılıcı. Çerkes kılıç ve kamalarının üç kan oluklu olduğuna dair rivayetler vardır.
Habze: Çerkes töresi
Eliya: Kafkas Türkleri Karaçay-Balkarların yıldırım tanrısı
Kuban: Kafkasya'da bir nehir
Nartlar: Kafkas mitolojisindeki insanüstü varlıklar. Her bir Nart, genellikle bir kavramla ilişkilendirilir. Çerkes, Karaçay, Asetin ve Abhaz versiyonları vardır.
Kanamat: Sevdiğim bir Karaçay ağıdına konu olmuş Türk Kafkas eşkıyası. Ağıda göre, pusuyla öldürülmüştür.


6 Şubat 2015 Cuma

Kaygusuz Donunda

"Padişahlar tacı ile tahtını
Boşlar gider bizim Abdal Musa'ya"

Baba Kaygusuz'dan geldi işaret
Yaran geldi bizim Abdal Musa'ya
Gören gözü oldu vasfında ayet
Kuran geldi bizim Abdal Musa'ya

Baba geyiğini saldı çayıra
Diledi ahirin mevlam kayıra
Düşünde içtiği meyi hayıra
Yoran geldi bizim Abdal Musa'ya

Dört kapı kırk makam sırrını bildik
Alemin boşundan dolusun aldık
Yad ile biliştik aşina kıldık
Yaran geldi bizim Abdal Musa'ya

Kaygusuz Abdal'ım, pir bildim seni
Dedim "helal eyle içtim badeni"
Dedi "bala oğul geçtin sen beni
Sıran geldi bizim Abdal Musa'ya"

M. Bahadırhan Dinçaslan