Vasiyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vasiyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Eylül 2013 Cumartesi

Duran Dinçaslan'ın Vasiyeti

Babamın, "koca adam"ın, dinlediğimden beri aklımda ve gönlümde çevirip durduğum, evlatlık hakkım için bir iki mısraının hükmünü "modifiye" etmeyi kendime çok görmeyip uyguladığım ve ölene dek uygulayacağım vasiyeti:

Gel

Ayak yürümek diler baş gövdeye yabancı
Biz görünen haine hadlerini bildir gel
Horlandığın yetmez mi? kapat kapıyı hancı
Çık yeni akınlara, kalk borusu çaldır gel

Nasır tutmuş beyinler insanlık lime lime
Yitirdiğin yerdeki insanlığı buldur gel
Harab kalbe güneş ol vur neşteri sineme
Uyandır uyuyanı, ya mevtasın kıldır gel

Perişan yavruların çatlak dudaklarından
Buğu buğu yükselen özlemini doldur gel
O tûba ağacının güllü budaklarından
Sadağına birer ok şaşmaz diye dildir gel

Yelken aç ölümlere korsanlardan korkma ha!
Barbaros ol denizde yüzümüzü güldür gel
Gönüllere tohum at işte nadasta saha
Kul oluver Yavuzca kulağını deldir gel

Öldürüver nefsini göz yaşında diril de
Yaradana teslim ol, masivayı sildir gel 
Yeniden yaz tarihi gece gündüz yorul da
Kırılsın paslı zincir, tagutları yıldır gel

Şerefli bir milletin zillete düşen oğlu
Çığ oldu ızdıraplar, saçlarını yoldur gel
Beşiklerde büyüyor nice Alparslan bağlı
Şehitlik kefenini kıratınla aldır gel

Şu billur kadehlerden içme artık zehiri
Sırça sarayları yık, kazanları kaldır gel
Kendimize gelmenin ne güne dek tehiri?
Her şeyinden vaz geçip Mecnun gibi çıldır gel

Emiver imbik imbik özsuyunu Kur’an’ın
Ateş at gönüllere en derine daldır gel
Takas etme ruhunu ricasıdır Duran’ın
Öl ama eğilme hiç, gül yüzünü soldur gel

Duran Dinçaslan

Ben bana eğilmektense öpmeye kıyamadığı gül yüzümü soldurmayı ve nihayet ölmeyi emreden bu adamı babam diye değil, adam diye çok seviyorum.



 

Babam yaklaşık şu an benim olduğum yaştayken... Zamanının üstün fotoşop teknolojisi göz dolduruyor :) Gelen sorular üzerine ekleme ihtiyacı hissettim, hala sağ, tan yerinin tanrısı uzun ömür versin, göbeğinin gölgesi başımızdan eksik olmasın.

9 Nisan 2011 Cumartesi

Vasiyet 2

Her patlayışımı sabırla dinleyen cefakar kardeşim Muhammet Ali Altunbilek'e...

Dua okuma bol bol
Tanrı keriz mi ayol?
Öldüğümden emin ol
Birazcık başımda dur.

Yaz ki mezar taşıma:
"Bir iş geldi başıma
Son verdim savaşıma
Üflenene kadar sur..."

Ağlama, ölüm ne ki?
İnsan öldükçe baki..
Yesinler, kahvedeki
Dostlara helva kavur...

Koy yanıma bas git tez
Az rakı, biraz çerez,
Çiçek miçek istemez,
Ben ot yemem, dokunur.

"Adı Güzel"e kendim
Okurum öz mevlidim,
Başımdan aşkın derdim
Zaten... Hocayı sustur!

Bittiğinde keşmekeş,
Kefen cebime, kardeş
Biraz tütün koy, ateş
Nasıl olsa bulunur!

M. Bahadırhan Dinçaslan
.

Meraklısına not:

Çok üzerine düştüğüm bir şiir değildi, hatta şiir değil zaten. Ama o kadar yarenlik etmiş bir insana bir şeyler yazmak, onu ölümsüzleştirmek gerekiyordu; birlikteyken hep olduğumuz gibi, alaylı bir dille yapmaya karar verdim.