15 Eylül 2025 Pazartesi

Calaf'ın Şarkısı




Gözlerin karşıda bir titrek kandil,
Kollarım takatsiz deniz dalgalı,
Deneyip yenildim bunu böyle bil:
Belamı aradım, sonunda buldum,
Bir amansız turkuazda boğuldum.

Kimsesiz ve çıplak, sarhoş ve sefil
Bir kahraman böyle boğulmamalı.
Ruhumun dibine indi iskandil,
Boyumu aşıyor girdabı çetin,
Gözleri ışıyor bir hayaletin.

Gözlerime bakamadı Azrail.
Kulağımda malum Uygur masalı,
Avcumda sımsıkı verdiğin mendil,
Denizin misafir katına indim,
Ve ilk defa yokluğuna sevindim.

Aklımda tersinden yazılmış İncil,
Sayfaları yanmış, cildi yamalı,
İnsanı çıldırtan binlerce nakil,
Bin yaşında bir Yahudi getirdi,
Kalbime dağlandı beni bitirdi.

Beni düşündüren encamım değil,
Korkarım ilhamla dolup kavalı
Bir gün erken uyanınca İsrafil;
Kalbimin kitabı karaya vurur,
Korkarım - vatanım sararır, kurur.

Beni neden istemedi bu sahil?
Bu kıvrımlı kumsal kimlerin malı?
Ne tazminat bana ne ecrimisil.
Ağladığım yanıma kâr kalacak.
Ne balbal benden ne mezar kalacak.

Gagasında tuz tanesi ebabil,
Üzerime kanat açtı açalı,
-Bir zalim mukallip, meşum muhavvil-
Aşinasıyım bu acımsı tadın,
Nafile çabanın, boşa inadın.

Beyhudedir belki, buna mukabil
Bıraktım can havli tuttuğum dalı.
Derviş gibi munis ve mütevekkil,
Akıntı vurdukça süzülüyorum,
Ne seviniyor ne üzülüyorum.

Denizin dibinde bir köhne mahfil:
Erken ölen şairlerin gassalı,
Sakalları yosun gözleri çipil,
Sualtı şehrinde ayin yapıyor,
Bir çirkin suretli puta tapıyor.

"Ey bela! Heyula! Melun nekrofil!"
Boğuk bir çığlıkla tutup sakalı,
Doladım elime zehirli yeşil.
Haykırdım, çıkmadı kelimelerim,
Asitle dağlandı soyuldu derim.

Ben kulaçladıkça uzayan menzil 
Ben miyim nafile yükün hamalı?
Deniz kızlarına gülmeli temsil
Ciğeri fokurdar bir garip koro:
Tanrıları eğlendiren tiyatro.

İşte serencamım: kahpece rezil,
Kendi cenazemin benim tellalı!
Çocuksu mazime dilimde tekmil:
Kaderim böyleymiş, ağlama annem,
Anladım, anladım sonum cehennem.

Neden sevemedin beni ey katil?
Ey halveti ucuz, vaslı pahalı
Ey ülkü, ey çeşm-i giryan karanfil!
Oysa bendim senin sadık güveyin
El sever mi seni hiç bencileyin?

Uyuma! Zafere kurbanım kefil
Maralı alır mı çölün çakalı?
Uyuma, bu gece köşene çekil:
Sen Turan'ın kızı gözleri maun
Ben zavallı oğlu Anadolu'nun!

Girdabımdan bir tufan boşalacak
Tuz çorak kollarım seni alacak!

22 Ağustos 2025 Cuma

Telli Turna

-Aşağıdan gelen telli turnalar
İçinizde telli turnam yok benim-

Kimi göğe direk olur kimi kervan aldatır
Göğümde kayması yakın bir yıldızım var benim
Kuzu beyaza boyayıp şavkıyacak şen şatır
Dünyadan son alacağım gökçe kızım var benim

Elim obam kurban olsun baktığım yerin süsü
Yüzün suyu hürmetine yaşadığım, öldüğüm
Yalnız seninle huzurlu gecelerin örtüsü
Yalnız seninle sıcaktır gündüz olunca göğüm

Kaf Dağı'na bir kızıl tan vaktinde baskın verip
Seni çaldım canım kızım Umay Ana düşünden
Altaylarda bir kardelen gözyaşından göğerip
Yeni tanrıçalar doğsun Türkane gülüşünden

Ağacını Binboğa'nın verdiği beşiğini
Savalan'dan esen yeller sallasın da uyutsun
Tan yerinin efendisi beklesin eşiğini
Yedi deden yanık ruhu odanda nöbet tutsun

Karanlıktan korkma sakın asma yüzün bir kere
Baban sağ oldukça kızım; günün, ayın olacak
Aşağıdan yukarıdan gelen turnalar içre
Soyumuzda ilk kez senin saklı payın olacak.

M. Bahadırhan Dinçaslan

8 Temmuz 2025 Salı

Oniki

-Metan gazıyla boğularak şehit olan 12 kahramana dair yapılan haberlerin kahrıyla-



On iki resim gördüm çok uzaktan çekilmiş
Küçük harflerle adlar: Mahsun, Özkan ve Kani
Gazeteler bir ağız basmakalıp sitayiş
Özden bir laf etmeye değmezler miydi yani?

Celalettin'in adı yanlış geçmiş kayıda
Böyle harcıalem mi bu ülkede boğulmak?
Yaşayanlar bağrıyor: Vatan sana can feda!
Ve feda edilenler: Sönmüş on iki ocak

İncedereli Avşar - Ümit biraz tanıdık
Ege'nin bilmiyorum oğlu kızı var mıydı?
Gerçi bilip bilmemem fark etmiyor ki artık:
Canım ülkem Türkiyem, evlatlarına kıydı

Elimiz boşa geldi uykuda mı bastılar?
Hani düşman değildi mağara çakalları?
Ahmetlerin evine iki bayrak astılar
Enver'imin kabrinde uzamış sakalları

Abdurrahman ve Fikret Furkan'ın peşindeler
Emretse evelallah ölürler icabında
Fakat böyle bir ölüm - can yakar ciğer deler
Bir zehir sızıyor bu gerçeğin hicabında

Kursağımda göllenir acı sitemli bir su
Tüküremem yutamam gark olurum bu hınca.
Biz öldürdük onları ne baskındır ne pusu-
Dostu düşman düşmanı dostumuzdan sayınca.

M. Bahadırhan Dinçaslan

28 Mayıs 2025 Çarşamba

Mezar Taşları

-Rudyard Kipling ilhamıyla-

Rahibe

Adını unuttu çoktan ahali
Manastırın avlusuna gömüldü.
Bu kadının üstümüze vebali:
"Sevilmedi. Sevemedi. Ve öldü."

***

Eşkıya

Son kez yaslandığı kaya bütün yosun bağlamış
Kirpikleri meçhul ufkun tarlasını sürüyor

Yer yer kemikleri çıkmış parmaklarında ökse,
Avucunda bir fotoğraf - cesediyle çürüyor

Fakat baksan hala canlı hayfını alamamış
Tütün sarısı bıyığı küfürler tükürüyor.

***

Öksüz

Bilmem, anası ölünce ihtiyar dünyamızda
Küçük göğsü pes etmeden kaç kere inip kalkmış?
Ruhu öteye geçerken emeklemesin diye
Bir gemi oymuş babası baş ucuna bırakmış

***

Asker

Tanıdığı bir gökyüzü yabancı bir toprakta
Açık ağzına öpücük bıraktı bir şafakta.

***

Merdümgiriz

Tabutum çınar versin
Kefenim yayla örsün

Artıkın ben dövülmem
Çekicinde bu örsün

Buğzumun hikmetini
Göremiyorsan körsün

Ne ben görem onları
Ne onlar beni görsün.

***

İhtiyar

Ey yolcu, doksandan bir noksan yaşım
Benden çok yaşarsan utanır mısın?
Yapacak çok işim vardı ya benim
Zamanım olmadı, inanır mısın...

***

Genç

Ben bir bile almadım
Siz iki boşadınız

Ellerim kururken, siz
Kaç yanak okşadınız?

***

Bacı

Verirdin, benim yerimde
Padişah olsan tacını
Anlarsın ne çekmiş Hatçe
Bir gün gömersen bacını

Altı ay oldu öleli
Çürüdü mü ola eli?
Gülen yüzüm gülmez oldu
Elif'im gitti gideli.

***

Ukde

Oğlum bir gün büyüyünce kırk gözeden taş bulup
Susuz ölen babasının mezarına bıraksın
Epey geç kalmış bir şimşek mezarımdan doğrulup
Açık kalmış gözlerimden göğün yüzüne çaksın

17 Nisan 2025 Perşembe

Athena

Üzülme sevgilim, kırılır bir gün
Çarkında yazgımı çeviren mihver
Bana yeter bana bakıp güldüğün - 
Erkekler ağlamaz, sen beni boş ver.

Akıt deme bana gözüm yaşını
Dök deme içini - asit kusarım
Zihnimde dedemin mezar taşını
Hayal eder, tütün içer, susarım.

Sen gül, oyna, eğlen gelen mevsimde
İçini ferah tut aklını rahat,
Büyümekte çünkü benim içimde
Oğlumuza benzemeyen bir evlat.

Sessiz ol, içimde kükrüyor çünkü
Misl-i İsa peydahladığım çocuk
Taze tırnakları her biri süngü
Ciğerimde kımıl kımıl bir kuyruk

Kıvranıyor, tırmalıyor sevgilim
Ruhumu bin parça eden bu bela
İşte tam bu yüzden rahat değilim
İşte tam bu yüzden susmam, mesela.

O yarım içimde, dışta ben yarım
Tamam olur vakti geldiği zaman
Ağzımı açarsam doğar korkarım
İçimde bin yıldır büyüyen şeytan

Ne ben hükmederim çakan şimşeğe
Ne onda bilgelik yahut zarafet
Korkarım Ares'le girer gerdeğe
Alnımın çatından doğan musibet

7 Nisan 2025 Pazartesi

İşteş Çekimde İhtiyarlamak

-İhtiyarladın deyince beni paylayan karıya-

Yenilginin kaçınılmaz olduğu bir yarıştı
İkimizden yalnız biri bu gerçekle barıştı
Benim saçım beyazladı senin alnın kırıştı:

İlk gençliğin büyüsünü maziye ısmarladık
Direnme, yas tutma, alış: Kadın, ihtiyarladık!

Yaşlanırsın bıraktığın gün bu düşün peşini
Hiç ölmemek hayalinin karanlık güneşini
İkmal ettik nice bir yıl aşkının ateşini

Kesik kesik soluğunda biz beyhude harladık
Üşüyoruz, ne yapsak boş: Kadın, ihtiyarladık!

Bundandır boş ufka dalmam her gün akşam üzeri
Sigaramın dumanında düğümledim kaderi
Muvakkattır gördüğümüz ve bizi gördükleri

Oğlumuzun gözlerinde yıldız gibi parladık
Fakat çok geçmeden kaydık: Kadın, ihtiyarladık!

M. Bahadırhan Dinçaslan

26 Mart 2025 Çarşamba

Çocuklar

Ne zehirli bir gamzedir bel büker saç ağartır
Babasına sitem eden kırılmış çocuklarda

Büyüklerin dünyasını büyümüş gözler izler
Minik ellerle kavrayıp ruhsuz korkuluklarda

Sokaktan geçerken seni görür de bir irkilir
Anlamaz neden ıslaksın bu zalim soğuklarda

Belki korkar haşmetinden kurt başını görünce
İstibdada bir kıyamla dikilen yumruklarda

Korkma oğlum sen ebeden hürriyet solu diye
Çürüyor genç düşlerimiz ihtiyar soluklarda

M. Bahadırhan Dinçaslan

Ai! Tó sí ilyama menta hwirya hondoringe fúmenen istarion.