22 Mayıs 2016 Pazar

Put

"So long as men can breathe, or eyes can see
So long lives this, and this gives life to thee."

"Zamana yemin olsun ki insan şüphesiz hüsran içindedir."

Yıldızlarla bezedim gözüm mıhlı tavanı
Aynama nakşettiğin aksin gibi bir anı
İçimdeki semada seyredip dalacaksın

Eskimeyecek sende nazma çektiğim füsun
Sen bir şiir kadınsın zamana yemin olsun
Tanrıdan hüsranımın öcünü alacaksın

Bir gün bunu yazdıran hislerim kaybolsa da
Kağıttan ve kalemden bir put gibi masada
Bir mısranın ömrünce ebedi kalacaksın

M. Bahadırhan Dinçaslan

20 Mayıs 2016 Cuma

Nasip

Babannemden yadigar munis teselli: "Nasip..."
Elimi bıraksan da hicrin koluna girip
Yürürüm yazgımızın yolunu bir meçhule

İki kişilik çeker yine yüksünmem gamdan
Usanmadan sorarım seni her gün akşamdan
Seherde el yordamı arandığım visale

Adını fısıldasam tanrının kulağına
Boğar kısık sesimi milyonla hamd u sena
Kabul olmaz bu dua! Aminlerim nafile.

M. Bahadırhan Dinçaslan

16 Mayıs 2016 Pazartesi

Sohbet

-Erzurumlu Emrah'tan Türkistanlı Ötkür'e, geleneksel şiirimizin "yok yok" diyen kadın mazmununun ilhamıyla-

"Zülüflerin zincir oldu kaldı boynumda
Azadlığa umut var mı?" söyledi "yok, yok!"
Dedim "mehtabımı çaldın", dedi "koynumda"
"Ay karanlık bulut var mı?", söyledi "yok, yok!"

Dedim "kıyametim misin?" dedi "afetim"
Dedim "ölüyorum kadın", dedi "niyetim"
Dedim "sılam sende midir?" dedi "gurbetim"
Sordum "arz-ı mevud var mı?" söyledi "yok, yok!"

Dedim "saçın böyle siyah?" dedi "ecelden"
Dedim "gözün pek aşina" dedi "meselden"
Dedim "sen tanrıça mısın?" dedi "ezelden"
"Sana şerik mabud var mı?", söyledi "yok, yok!"

M. Bahadırhan Dinçaslan

11 Mayıs 2016 Çarşamba

Bedehşanlı

İki elim Ebu Leheb dolanır su dilenir
Cinlerin abdest aldığı tenha şadırvanlardan

Dilimde dilsiz vaizden öğrendiğim terennüm
Ve bir kızıllığın sırrı âmâ bahçıvanlardan

Bir tekinsiz ihtiyarım şimdi bu viranede
Pul pul gençliğim, ruhumdur dökülen tavanlardan

Ay karanlık ben yıldıza şeb-i yelda sorarım
Tiktaklardan, git gellerden, akrep, yelkovanlardan

Şirk midir bezirganına haberini sorduğum
Peygamber getiren, Allah getiren kervanlardan

M. Bahadırhan Dinçaslan

8 Mayıs 2016 Pazar

Tilavet

"Bir tek defa öpüşsek şöyle bir kana kana
Rahat ölebiliriz"
Ady Endre

Kal bu gece, yarın, ey hoppa esin
Geldiğin hiçliğe geri dönersin
Bir kere öpüşsek bu ihtirasla

Denizin emreden sesini duyup
Kızıla gömülen akşama uyup
Sokul da başını göğsüme yasla

Bağ bozumu zihnim koynunda münbit
Cinleri çarptığım bir fikr-i sabit:
Görüşmeyiz belki bir daha asla!

M. Bahadırhan Dinçaslan


2 Mayıs 2016 Pazartesi

Tahattur

Ey elem içinde çırpınan yürek
Her akşam kuzeye dalıp giderek
Bir ince tahattur senin nasibin

Bu mekkarın işi öyle güzel ki,
Anlarsın iş işten geçince belki
Dönmeyen dilinden, kırdığın kalbin

Çökerken üstüne eğreti dekor
Kıyamet sabahı aynalara sor
Eli kurudu mu Ebu Leheb'in?

M. Bahadırhan Dinçaslan