4 Mayıs 2020 Pazartesi

Ölü Adamın Eli

İki gözüm iki sekiz ufka çakılı kazık
Kirpiğime hazan vurdu yere düşüyor bir bir
Gaybı aralıyor elim geri dönüş yok artık
Tanrıçalar destesinden bir kadın çekiyorum
Yazsın benim de adımı gökyüzüne esatir

Meçhullerin gergefini bu parmaklar dokudu
Muammayı nazma çeken bu eller değil miydi?
Kaç tanrının fermanını bu dudaklar okudu
İşte son el kıyamına bir fidan dikiyorum
Amel defterim beş parça encamımın şahidi

Çenem ağzımın kösteği kısık gözlerim namlu
Çuha değil, levh-i mahfuz önümde taraz taraz
Üç yanımda üç zemberek bana doğru kurulu
Kollarım batman çekiyor biraz gecikiyorum
Demek böyle oluyormuş son elinde kumarbaz

Bilmiyorum neydim, kimdim ben bu masadan önce
Tek bildiğim: kabusumdan kalkıp hınçla yürüdüm
Bu tabure vaslı için yağmurda iki gece
Birden bir han beliriyor - kör topal sekiyorum
Beni sesliyor nabzıma nazire yapan kudüm

Ömrüm boyunca duyduğum bu sesi susturmaya
Bu tekinsiz hanın kapı gıcırtısı yetiyor
Fırsat vermiyor bir lahza soluklanıp durmaya
Buyur ediyor içeri - bir tohum ekiyorum
Muğlaklığın hasadına - Sonra... Sonra: anafor!

İşte, masadayım şimdi. Son kağıt - işim bitik
Elbet hinlik olacaktı şeytanın teklifinde
Zembereği boşaltıyor meşum sesiyle tetik
İşte, masanın altında şıp şıp birikiyorum
Büyük kumarbazın ütüp koyduğu istifinde...

M. Bahadırhan Dinçaslan