29 Eylül 2022 Perşembe

Melun

Kısık gözlerime dolan borcumun vadesidir
Gölgem ardımda koyduğum asrın seccadesidir
Ciğerlerimde yükselen küfrün ifadesidir
Kanımda kabaran tufan hiçliğin müjdesidir
Allah'ın yüzüne söven kafir iradesidir
Sol elle ikram ettiğim Davud'un badesidir
Söylediğim şeyatinin melun neşidesidir
Çığlıklarımın yırttığı ölümün perdesidir
    Bir başıma ben dikildim tanrıya mübarezem

Barbut müptelası sarhoş tanrının kumarında
Adımı yitirdim doksan dokuz yüzlü zarında
Kitabeler okumaktan şuara mezarında
Hafızama nisyan düştü - tüm ümidim yarında
Kör şairin ölümleri hoşlayan vakarında
Bir taze duruş keşfettim ber-kadem kararında
Hurufiyim hakkı buldum lamelif esrarında
Bir ebedi tavaftayım kendimin civarında
    İman tahtama sığındım mevzim epey müstahkem

Şimdi yüzümü görenler soluna tükürüyor
Nefesimi kim koklasa kan irin öksürüyor
Gözüme dokunan gözü bir karanlık bürüyor
Dinleyenin kulağında kuduz kurtlar ürüyor
Busum dağladığı tenin ruhunu sömürüyor
Bir ikrah ki buzlu tadı kıyamete sürüyor
Diş düşüyor, dil kuruyor ağızlar köpürüyor
Ayak izimden akrepler kör çıyanlar yürüyor
        Uğrum nereye? Durağım benden gayrıya mahrem.

M. Bahadırhan Dinçaslan
        

12 Eylül 2022 Pazartesi

Cehennem



Karia'yı ben bilirim yar kucağından sıcak
Nihayet günüm dolunca görkemle açılacak
Bu raşesiz sürgünümde hak etmektir ödevim

Dudağım zakkum arıyor devlerin avucunda
Arz-ı mevudun vaadi sigaramın ucunda
İnip kalkan ciğerimde kımıl kımıl peşrevim

Kızıl yalaz saadetim Allah'ı kıskandırır
Burnum dağlanmış gözüm kör kulağım bütün sağır
Hep kendimle başbaşayım - cehennem benim evim.

M. Bahadırhan Dinçaslan