17 Kasım 2021 Çarşamba

Baş Ağrısı Şiiri

Şakağımın dikişi attı atacak Gülsüm
Sigaram nerde benim? Getir kurban olayım
Sabah göz bebeğinde bıraktığım tebessüm
Kül tablama döküldü - kaybolduğu yer meçhul
Akşam takınmam gerek söyle nerde bulayım?

Zihnimde bir mürekkep balığı boz bulanık
Hafakan denizinde yelkenim suya indi
Tuz ufalar dişimden titrek dudağım yanık
Duymuyorum kendimi içimde uğul uğul
Bir deprem çatırdıyor meşum ve mütemadi

Kemiğimin özünü kurtçuklar kemiriyor
Kalbimin tellerini dokuyor bir örümcek
Gözlerime yapışmış bir sülük semiriyor
Dökülüyor üstüme göğün kuşağı pul pul
Işık yok, karanlığı dörde kırar bir mercek

Sevincimi cinlerin kör metruk pazarına
Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi
Kan tükürdüm bahtımın hep yek gelen zarına
Son defa attım artık her ne gelirse kabul
Başım ağrıyor... Başım! Beynime kramp girdi!

M. Bahadırhan Dinçaslan



12 Kasım 2021 Cuma

Koynumdaki Yılan

 -Eşim Gülsüm'ün bana 'patlıcan burunlu' demesi münasebetiyle-

Hayat ona güzeldir vallahi elde törpü
Anlatır da anlatır benim gözümde çöpü
Gözündeki merteği anlatsan bayılandır

Ne senaryolar yazar eve geç geldim diye
İnanmayın hakkımda anlattığı bir şeye
Dedikodu kazanı işi gücü yalandır

Hem dolduran top odur hem de solduran soptur
Bütün bünyeme sızdı o ne sinsi mikroptur
İştihası dışında her şey "falan, filan"dır

Elde terlik başımda bir zından heyulası
Vurur her gün kafama bu Allah'ın belası
Evdeş değil yar değil koynumdaki yılandır.

M. Bahadırhan Dinçaslan

1 Kasım 2021 Pazartesi

Elçibey'in Gözleri

-Doğumunu saatleri sayarak beklediğim müstakbel oğlum Elçibey Duran'a-

Elçibeyim nasıl bakar babasının yüzüne?
Elçibeyim nasıl koklar anasının göğsünü?
Elçibeyim Elçibeyim gün görünsün gözüne
Dudağında kıvır kıvır yıldızların düğünü

Elçibeyim de yürür mü her sabah bu sokakta?
Şu parkta dizini yarar şurada bir kız öper
Sağ yumruğun şehadeti and içer mi ocakta?
Hangi aşka derviş olur, hangi mazluma siper?

Bilmem neye benzeyecek bilmem neyi sevecek?
Dedesinin bıyığından düşen yıldız tohumu
Ebesinin masalları küçük bağrında çiçek
Açar da gül rayihası serinletir ruhumu

Elçibey'in asi kanı koca şahan soyudur
Aslı kurttur kurda çeker avın aldırmaz ele
Ölür de bükülmez dizi babasının huyudur
Meğer kaptırmamış olsun gönlünü bir güzele

Garpta, şarkta alameti müjdeyle sezilecek
Taştığında yaylamızın kurt sulayan özleri
Yedi gezgin yedi gökte hizaya dizilecek
Hilal gibi açılınca Elçibey'in gözleri

M. Bahadırhan Dinçaslan