
Canım oğlum ben gidince minik avcun içinde
Deli babandan yadigar bir çelik zar kalacak
Tanrılara sofra kurup bahtına atacaksın
Bileğinle ne kazansan yanına kâr kalacak
Anacığın üç gün ağlar sen babanın ardından
Güleceksin melun felek senden naçar kalacak
Dağlar kimsenin değildir fakat yaz akşamları
Yalnız seni serinleten bir rüzigar kalacak
Sonra, belki bencileyin o rüzigar esince
Ufka dalıp öteleri gören nazar kalacak
Ufka dalıp öteleri gören nazar kalacak
Ucundan çekik gözlerin adsız dağlara bakıp
Boğazında bir ukdeyle hep tamahkâr kalacak
Boğazında bir ukdeyle hep tamahkâr kalacak
Doymayacak ormanlara, ırmaklara yüreğin
Aklında hep bir sonraki taze bahar kalacak
Aklında hep bir sonraki taze bahar kalacak
Düşününce babacığın nasıl severdi seni
Biraz hüzün, çokça neşe ve iftihar kalacak
Biraz hüzün, çokça neşe ve iftihar kalacak
Pusulanı kaybedersen dağlarına dön oğlum
Abideler yıkılsa da Binboğalar kalacak
Ne han hamam ne mal mülük - bir silah ve soylu ad
Alınkavak yaylasında köhne mezar kalacak
Alınkavak yaylasında köhne mezar kalacak
Babanın sesi ademde sana varmasa bile
Beşiğinde okuduğum o şarkılar kalacak:
Aldan cetgen cılgımnın
Alazı kaydal, Elçibey?
Aldı kojun çonumnun
Alı kaydal, Elçibey?
Beşiğinde okuduğum o şarkılar kalacak:
Aldan cetgen cılgımnın
Alazı kaydal, Elçibey?
Aldı kojun çonumnun
Alı kaydal, Elçibey?
M. Bahadırhan Dinçaslan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder