Cehennemde kuyudaşım Ömer Faruk Engin, terk-i diyar eyledi, güneşin battığı yere gitti. Yeni ofisinde geldiği yere atalarının geldiği yeri hatırlatsın diyerek, bir bozkurt heykelciği yollamıştım. Tesadüf, kendisi de Türkiye'den bir bozkurt heykelciği götürmüş, masasına koymak için. Bu tesadüfe ithaf olunur.
İlk çıktığın yurttan yadigar diye
Bir önceki yurttan sana hediye
Bak dostum, sonra dik başıvı göye
Ardahan belinde bağları düşün
Gurbetin gölgesi sınar yüzünde
Bak dostum, bir sır var kurdun gözünde
Baktıkça bir zaman Kıpçak düzünde
Tanrının gezdiği çağları düşün
Eğil de bir bak bu küçük heykelcik
Öteki aleme açılan eşik
Bir hayat üflüyor bu ölü çelik
Bir de dön yüzünü, sağları düşün
Gök çadır, güneş tuğ; masana kondur
Totemini diktiğin yer yurdundur
Ova elin olsun, dağlar kurdundur
Dağları, can dostum, dağları düşün.
M. Bahadırhan Dinçaslan
-Dedin bes, veten de sabıq vetendir,
Gördün ki, dostun yox, hepsi düşmendir,
Vetenden qalan bir quru kövşendir,
Ondan da el çekib vaz keçax, Nebi!-
17 Mayıs 2019 Cuma
Bozkurt Biblosu
Etiketler:
biblo,
Bozkurt heykeli,
Gurbet,
M. Bahadırhan Dinçaslan,
Ömer Faruk Engin,
Şiir
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder