30 Ağustos 2022 Salı

Pehlivanım

-Zaferimizin yüzüncü yılına-



Üç kıtanın terekesi alnının kırışığı
Yedi iklimin kaderi tuttuğu ellerinde
Han Tengri'den yalaz almış gözlerinin ışığı
Tanrı yiyen ejderhalar oynaşıyor derinde

Geniş göğsü tufan dolu nefesinde med-cezir
Kaç asrın öksüz Türklüğü yüreğinde mücessem
Sol omzunda elde kalem serkatib-i esatir
Destan yazıyor bu yeni doğan tanrıdan mülhem

Yürüyor - tazimle kalkıp Timur, Tunga, Kültigin
Selamlıyor Ön Asya'nın bu son mübarizini
Yürüyor - mayasın çalan balkanlar gibi çetin
Şakayıklar, mor sümbüller çiçekliyor izini

Kudret eliyle kaldırıp hiçliğin ortasında
Türklüğün yer küresini sırtlanan pehlivanım!
Silik, soluk adımızı arzın haritasında
Dağlayıp mahşere değin mahfuz eden civanım!

İşte karşında ocağım söndüren su iblisi
İşte karşında evimi talan eden ejderha
Doksan Türk'ü boğmadadır doksan dokuz kavisi
Dokuz başından yurduma kan damlayan mezbaha

Yürü gök saklasın seni tanrılar alkışlasın
Yürü sana kurban olsun yerin suyun iyesi
Kıtlık ardı yağmur gibi sarsın bizi halasın
Senindir bizi terk eden tanrıların payesi

(...)

Vaktiyle yediği tokat içini kavuruyor
Pehlivanım yaylanıyor Eskişehir'e doğru
Pazusunda kavi Türklük bir yumruk savuruyor
Polatlı'dan gerilerek güzel İzmir'e doğru

M. Bahadırhan Dinçaslan

1 yorum:

  1. Kalemine, aklına ve emeğine sağlık Bahadırhan ağabey. Sevgi ve saygılarımla...

    YanıtlaSil