-Doğumunu saatleri sayarak beklediğim müstakbel oğlum Elçibey Duran'a-
Elçibeyim nasıl bakar babasının yüzüne?
Elçibeyim nasıl koklar anasının göğsünü?
Elçibeyim Elçibeyim gün görünsün gözüne
Dudağında kıvır kıvır yıldızların düğünü
Elçibeyim de yürür mü her sabah bu sokakta?
Şu parkta dizini yarar şurada bir kız öper
Sağ yumruğun şehadeti and içer mi ocakta?
Hangi aşka derviş olur, hangi mazluma siper?
Bilmem neye benzeyecek bilmem neyi sevecek?
Dedesinin bıyığından düşen yıldız tohumu
Ebesinin masalları küçük bağrında çiçek
Açar da gül rayihası serinletir ruhumu
Elçibey'in asi kanı koca şahan soyudur
Aslı kurttur kurda çeker avın aldırmaz ele
Ölür de bükülmez dizi babasının huyudur
Meğer kaptırmamış olsun gönlünü bir güzele
Garpta, şarkta alameti müjdeyle sezilecek
Taştığında yaylamızın kurt sulayan özleri
Yedi gezgin yedi gökte hizaya dizilecek
Hilal gibi açılınca Elçibey'in gözleri
M. Bahadırhan Dinçaslan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder