Gotik I: Güngören
Güneşte bir tılsım mı var gündüz hepsi uyuyor,
Gece kimdir canlandıran bu ruhsuz yapıları?
Bacaları birer kulak nefes alsam duyuyor,
Açılmış bir ağız gibi bekliyor kapıları.
Binbir odalı midesi hepsinin gurultulu,
Horul horul hazmediyor kurbanları içerde;
Sokaklarda dilleri var kaygan çamurdan sulu
Ayaklara pusu kurmuş ıslak merdivenlerde...
Pencereler, pencereler! Gözleri üzerimde,
Perdelerin gerisinden bakan binlerce göz var!
Bakışları saplı kaldı bıçak gibi derimde,
Peşimsıra koşuşturan evler: Birer canavar!
Bir cinayet vakasıdır bu gece cürm-ü meşhut,
Bilmeden orta yerine düştüğüm arsız ayin,
Son ricamdır, konduğunda taşa temsilî tabut,
Sevdiğim kıza yarini evler yedi demeyin...
Aynasızlar! Geriye ne kaldıysa benden, bulun
Failim korkunçtur - meçhul kalsın, bulaşmayınız...
Meraklılar! İbret olsun halim ki siz siz olun
Güngören'de geceleyin yalnız dolaşmayınız...
Muhammed Bahadırhan Dinçaslan
Meraklısına not:
Gotik I-II-III şiirlerimin tamamı gözlük ya da lensler olmadan 3 numara miyop gözlerle edindiğim şehir izlenimleri üzerine bina edilmişti. Tozkoparan mahallesinde yazmıştım bu şiiri.
8 Ocak 2011 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder