20 Ocak 2011 Perşembe

Kutlu Dağlar Üçlemesi I: Elbruz



Ufkumun üç kutlu dağı: Erciyes, Elbruz, Han Tengri...

Ve üçlemenin ilk parçası; bir kısım insanların Elbruz, Adigeler'in Oşamafe, Kafkas Türkleri'nin Mingitav (Bengü Dağ, Ebedi Dağ) dediği kutlu dağın, annemin gözlerinde gördüğüm asil dağın hikayesi.

Elbruz annemin, Han Tengri babamın, Erciyes benim...

Elbruz'un Kızı

"Değil çeşm-i kebûd ol ebruvânın zîr-i tâkında
Bir çift avâre kumrudur gelmiş aşiyân tutmuş..."
Nedim


Ana yurdum... Ağlıyorum dinledikçe yankını
Bir zaman bu mor dağlarda Tanrı'nın sesi vardı...
Ah! Yurtların en yücesi, Tanrı'ya en yakını!
Bir tanrıça doğacaksa Kafkasya'da doğardı...

Kırk memesi bereketli hayat bahşeden dişi;
Bir kadındır Oşamafe: Bin çocuklu bakire!
Ah! Sırçadan sarayında hüzünle iç çekişi
Yele sızar buse buse eser dağdakilere...

Dağlılar... Ki yağmur içer bulut topağı yerler,
Efsanelerle yoğrulan bir özün çocukları...
Toprağın göğe değdiği yerde hayat sürerler,
Gözlerinde gökyüzünün mavi tomurcukları...

Bu dağlar ki gözü açık gidenlerin durağı,
Bu dünyada "gülemeyen" yüzlerin son ümidi.
Elinde -doruğa doğru- her birinin çerağı;
Yıldız yıldız gökyüzünde ruhlar resmi geçidi...

...

Ve bu gece Kafkasya bir kız cismine büründü
Dağların asil ve vahşi kızı kutlu Setenay*
Omuzlarında gökyüzü, gözlerime göründü
Yeşil mavi libaslara sarılmış bir dolunay...

Hangi günahın kızılı saçında tel tel yalaz
Her birini bin bir kurban boyamış öz kanıyla!
Tenin Elbruz doruğunda karlardan daha beyaz
Hangi denizdir didişen gözünde limanıyla?

Yazık! Yazık! Sen bir düşsün bense fazla gerçeğim...
Fanilere yasaksın sen ey ebedî beyazlık!
Bekle beni... Vuslatına ölünce ereceğim,
Yazık! Sen bir düşsün bense henüz gerçeğim, yazık!

M. Bahadırhan Dinçaslan

Setenay ya da Setenay Guaşe, Çerkes folklorunda yeri çok büyük olan tanrıça figürü.



*Siyah Beyaz Kültür ve Sanat Platformu Mart sayısında yayımlanmıştır


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder