1 Mayıs 2011 Pazar

Korku


Korku

İçeri odada bir kapı sesi,
Musluktan beynime düşen damlalar,
Düşünce tuzağı,akıl öksesi,
Bu seslerde apayrı bir tını var...

Korkunç bir ahenkle volta atıyor,
Kim olduğu meçhul ayak sesleri,
Kulağımdan sızıp beyne batıyor,
İşkence sesleri,dayak sesleri...

Soguya çekilen mazlum bir maznun,
Üç koca ifritin homurdanışı,
Tek tük kelimeler:Suç-Ceza-Kanun,
Kurbanın seçimi ve...Adanışı...

Canhıraş bir ses ve kesilen gırtlak,
Hırıl hırıl kurbanın son nefesi,
Zalimce kahkaha atan bir hortlak,
Cismi yok...Yalnızca ses ve gölgesi...

Ve...Yeni bir sahne...Değişti konu,
Sanki,bir tiyatro sergileniyor,
Şimdi; bir ortaçağ engizisyonu,
Bir ses...Yalvarıyor ve dileniyor...

Merhamet...Merhamet diyor,durmadan,
Bir kadın sesi bu,incecik,mahzun,
Hışırtı,yanık et kokusu,duman,
Cadı yandı herkes halinden memnun...

İçeri odada gülüşler,şenlik...
Kadının başında iğrenç yamyamlar,
Kafamın tasında açılan delik,
Beynimi patlatan korkunç tamtamlar...

2007
Muhammed Bahadırhan Dinçaslan

Meraklısına not:

Kayseri şiiridir. Evde, gece 2 gibi uyandım ve içeri odadan hakikaten sesler geliyordu. Gidip, bilimsel açıklaması olan "sebebi" bulmak yerine, kalıp "mistik" kalmasına izin verdim, ve bu şiire ilham verdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder