- "Dünya'nın en büyük göllerinden biri Aral, en genç çölü olma yolunda..."
Gazetelerden bir haber -
Gökte Tanrı'nın aksidir Aral yüzüne vuran
Atalar nağıllarından sızan bir su perisi
İplik iplik dokur gölü elden saklayan sisi
Kah mavi tufanlar salan kah kızıl kum savuran
Gökte Tanrı'nın hışmıdır Aral yüzüne vuran.
Yadırgıya yar mı olur yurdumun yer suları
Ki su değildir masmavi analar göz yaşıdır
Bağrından kopan bulutlar peygamber yoldaşıdır
Geçmez bıçkındır boynuna esaretin yuları
Yar mı olur yadırgıya yurdumun yer suları?
Bulut bulut gökçek Aral kurudu göğe ağdı
Çıktı ki tuvgan yurdudur kutlu Tanrı katına
Yüz sürüp Mehmet yalvacın Burak namlı atına
Damla damla meleklerle Anadolu'ya yağdı
Kim demiş ki ebediyen Aral göklere ağdı?
Ah! Çatlamış dudakları sapsarı bozkırımın
Bir turkuvaz toya kandı çiğnedikçe ayağı
Meleklerin adım adım maviye boyadığı
Rengin vuslatına koştu ufuklar uzak yakın
Yeşile bezendi göğsü sapsarı bozkırımın
Şimdi Aral genç bir kızın suretine girmiştir
Ata yurdun nazlı kızı anayurdun gelini
Irkımın ozanlarının tükenmeyen esini
O, beş bin seneden beri yazılagelen şiir
Şimdi Aral, sevgilimin suretine girmiştir!
Muhammed Bahadırhan Dinçaslan
Türk'ün yer-suları, toprak ve sudan ibaret değildir, biri ataların kanı, diğeri anaların gözyaşıdır, ebedidir, kaybolmaz.
*Siyah Beyaz Kültür ve Sanat Platformu Mayıs 2011 sayısında yayınlanmıştır.
Meraklısına not:
Türk'e romantik bakış çalışmalarımdan belki de en sevdiğim parça. "Su"yun ölümsüzlüğü, sevginin ölümsüzlüğü; "ırk"a duyulan sevginin bir kızda simgeleştirilmesi...
20 Şubat 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder