-Hakan İlhan Kurt'un ağabeyliğine hediyemdir-
"Oğuz Töresince, irticâlen"
Bilemem
Kam soyluyum göklerle konuşurum
Her manayı sezer miyim, bilemem.
Irkım ezelden güzele vurgundur
Mecnun gibi gezer miyim, bilemem.
Erce çıkıp meydanda er soranda
Yular salıp ılgara koşturanda
Cûşa gelip dalga dalga vuranda
Aral mıyım Hazar mıyım bilemem.
Bin akından bin çiçekle dönünce
Cenk alevi yüreğimde sönünce
Gök bakışlı sevdiğimin önünce
Gölge gölge uzar mıyım bilemem.
Hele bana bir gel desin o gökçe
Esir olsam bileğimde kelepçe
Kalleş feleğin ordusun erkekçe
Bir narayla bozar mıyım bilemem.
Deyiş demek iş değil ya Oğuz'a
Tanrı'm seni nakış nakış aruza
İşleyerek yazmış levh-i mahfuza
Daha şiir yazar mıyım bilemem
Bilirim
Gök aşkına gönül verip sevenler
İki bedende bir candır, bilirim
Özgelerden medet ummam derdime
Carıma yeten canandır, bilirim.
Uçmağ, yârin ayağın bastığıdır
Burcu burcu kokusun uçtuğudur
Ben fakire yarimin yastığıdır
Sümmani'ye Bedehşandır, bilirim
Ben ki aşk-ı gül-nazara düşmüşem
Nazar eyle ne gülzara düşmüşem
Şikayetim yok ki zara düşmüşem
Bülbüller feryad figandır bilirim
Desen yarıp tuz basarlar derime
Öyle vurup derd-i sevda serime
Sitem etsem de dem-be-dem yârime
Naz güzelin şanındandır, bilirim.
Gözlerinde Gök Tanrı'nın izi var
Türk'ü hasret koyduğu denizi var
Sende Hakk'ın zuhur-u mucizi var
Ben kulun aciz-sühandır, bilirim.
M. Bahadırhan Dinçaslan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hakan İlhan Kurt, Muhammed Bahadırhan'a der ki;
YanıtlaSilÛmidimin, özlemimin pasından,
Akça sütün, tek sağımlık tasından,
Ol acunda kardaşlığın hasından
Selâm olsun; kelâm olsun, ey' olsun...
Neslin sürsün, zürriyetin bey olsun!