Yüreğim doğduğum bozkırdan yanık
Ciğerim geçtiğim çöllerden susuz
Roma'nın yolları uzun, dolaşık
Üstünde ben ıssız, ben aç, uykusuz
-Yükseliyor önümde kubbe kubbe
Sütunlarda zerafetin titriyor
Yaşın yaşın bir ihtiyar rahibe
Tapınağa haberim getiriyor-
Bu gece bu şehre saldığım korku
Sarının yeşilden intikamıdır
Gözlerime haram ettiğim uyku-
Al ipek döşekler serencamıdır
Sana bozkırımdan bir avuç ateş
Göklerimden bir ay, yıldız getirdim
Senin'çin bir adak diledi güneş
En munis köylerin kanına girdim
Süzdüm döktüğüm kan pınarlarından
Ahengini en içli şiirlerin
Gül deşirdim sana mezarlarından
Haritadan sildiğim şehirlerin...
Sana çelenk örülmeyen bağların
Zehir olup karıştım sularına
Sana yolumu bağlayan ağların
Direndim amansız pusularına
Ey kafir Tanrıça! Ey kutlu erek!
Roma senin gözlerinden akıyor...
Suçum yok, ne yapsam, etsem; giderek
Benim tüm yollarım sana çıkıyor...
M. Bahadırhan Dinçaslan
15 Mart 2012 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder