Bir anneydi seni doğuran kadın
Beni bir kartaldı gökten getiren
Sen doğunca içli içli ağladın
Babamdan ulumak öğrenirken ben
Senin beşiğine çiçek taktılar
Ben kemik dişledim bir boğuk inde
Gece etrafında tütsü yaktılar
Kan kokluyordum ben doğu yelinde
Oynarken oyuncak bebeklerinle
Ben yavru boğmayı öğreniyordum
Sen nasıl ahuysan o gözlerinle
Günahkâr pençemle ben de bir kurdum.
...
Şimdi bu beyazlar içinde tenin
Mehtaba sarılmış sabah güneşi
Bir put gibi kıpırtısız bedenin-
Gözlerinde bir ilkbahar tepreşi
Yazgım kızıl ve siyaha boyanmış
Sarıya ve boza tutsak gözlerim
Karşımda bir peri kızı uyanmış
Albız alsın beni... Gene izlerim!
Bu ebemkuşağı bezeli tutku
Tamu kılsın varsın, son durağımı
Girerse bir daha gözüme uyku
And olsun, tadayım öz bıçağımı!
Boz ufkuma açan bu kır çiçeği
Kıpkızıl kanımla sulansa değer!
Acunu yakayım benden dileği
Şanına bir nice kurbansa eğer!
Bozkır çocuğuyum mayam çelikten
Bir kavi, teprenmez, yılmaz palayım
Sallansın o kırk beş görklü belikten
Çıkayım göklerden yıldız çalayım
Ey baharın kızı! Ey kutlu ece!
Can vermek sendendir, can almak benden!
Saltanatın keyfin sen sür gönlünce
Kapında fedain olacağım ben!
Görkemine gölge eden gözleri
Oklarımla bir bir avlayacağım
Gece uluyacak ve gündüzleri
Kapında gelene havlayacağım
Atım ki bastığı yerde ot bitmez
Olmadığın yere dert taşıyacak
Akın akın bir yıldırım gibi tez
Otağına ganimet taşıyacak
Yedi iklimin değerli taşları
Tek, görküne remz olsun kucağında
Ağlattığım anaların yaşlarıGülüş olup çağlasın dudağında...
M. Bahadırhan Dinçaslan