"Ölüler bağrıyor mezarlarından;
Yolcular, oturun taşlarımızda!
Onları deviren biziz toprağa,
Biz attık onları böyle ayağa;
Sakın atlamayın kenarlarından!
Ölüler bağırıyor mezarlarından..."
Necip Fazıl Kısakürek
-Türk Ocağı Mezarlığında, yağmurlu bir akşam-
Islak mezar taşlarından dinlediğim musiki
En rahatsız dokusuyla gri-gotik serencâm
Bu akşam bir yeniçağdır şahit olduğum belki-
Belki gökten rahmet değil kindir yağan bu akşam
Bak ölüler uyanıyor - uyusun yaşayanlar
Dinle küt küt nabız sesi, kemik sesi toprakta
Bürünürken tek tek cisme en adsız hezeyanlar
Taşlardan ismi silinen ölüler uyanmakta...
İşte doğa doğuruyor: ölüler ışkın ışkın
Baş baş tomurcuk toprakta sarıklılar, fesliler
Sanki tadıp şehvetini karşı konmaz bir aşkın
Kafesinden azad olmuş kuş gibi hevesliler
...
Yazık... Yeni bir çağ değil bin yıllık mutad imiş
Bakma oynaştıklarına hepsi yine gömülü
Silik adlarını tekrar kazıdılar, meneviş
Bitti ve girdi mezara, uyur gibi, her ölü...
M. Bahadırhan Dinçaslan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder