4 Şubat 2014 Salı

Girdâb Gazeli

Kâ’be olmasa kapun ay ile gün leyl ü nehâr
Eylemezlerdi tavâf ol güzeri döne döne
Necati Bey

Girdâb Gazeli

Zikr-i cehri etsem ism-i dilberi döne döne
Desem ey büşra-yı bahar gel beri döne döne

Setr-i nakş-ı sühan ile hafi kıldığım sırrın
Aksi çınlatsa âbar-ı aferi döne döne

Ben pervane acep midir gerdan-ı ateşiyim
Farzdır tavaf beyt-i âtâ-averi döne döne

Râhın revanıyım yarın yar gözümden revandır
Girdab olmuş bir ben benden içeri döne döne

Duydun mu duht-ı merdümün bu ademde tesirin?
Sarar manend-i duhter-i rez seri döne döne

Neshi misl-i peygamberdir neshinde evvelinin
Rind-i aşkındır bozuyor ezberi döne döne

M. Bahadırhan Dinçaslan

Sözcükler:
Zikr-i cehri: Sesli zikir, bazı tasavvuf akımlarınca benimsenmiştir.
Büşra: Müjde
Setr-i nakş-ı sühan: sözlerin, kelamın nakşı ve süsüyle örtmek
Hafi: Gizli (bir de zikr-i hafi vardır, zikr-i cehrinin karşıtı)
Âbar-ı afer: Yeryüzünün kuyuları. Meşhur "içinde saklayan sırrı kuyuya söyleyen adam" mitosuna gönderme.
Pervane: Bir ateşin etrafında dönmesiyle meşhur böcek.
Gerdan: Dönen
Beyt-i âtâ-aver: ihsan veren ev. Beytullah, yani Kabe
Rah: Yol
Revan: Giden, akan
Benden içeri: Yunus'un meşhur "beni bende demen ben bende değil / Bir ben vardır bende benden içeri" deyişine gönderme.
Duht-ı Merdüm: İnsan kızı
Duhter-i Rez: Üzüm kızı, şarabın lakabı. Nedim'in ""destide duhter-i rez destde duht-ı merdüm / kime el verdi felek böyle begim dünyada" yani "testide üzüm kızı, elde insan kızı / felek kime böyle bağışta bulunmuştur?" dizelerine gönderme.
Manend: Benzer
Neshetmek: Kaldırmak, geçersiz kılmak
Rind: Dünyaya aldırmayan
Neshi: Mahlasım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder