Fuzulî'nin meşhur musammat gazeline Baki'nin tahmisi...
Aceb ol şâh-ı zâlim âşıkın hûnuna kanmaz mı
Bu denlü nâle bir gün ana te'sir ede sanmaz mı
Kıyamet yok mudur sanur ya hod haşre inanmaz mı
'Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı'
Dem-a-dem o gül-i handân eder can bülbülün seyrân
Nasîbi ellerin ihsân benim endûh-i bî-pâyân
Eder gayrileri handan beni bin derd ile giryân
'Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd eder ihsân
Niçin kılmaz bana dermân beni bîmâr sanmaz mı'
Duyuldu râz-ı pinhânım tükenmez ah u efgânım
Yıkıldı kalb-i vîrânım feragat üzredir canım
Akar eşk-i firâvânım çıkar eflâke nâlânım
'Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyarır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı'
Olaldan dilde gam mesken huzûrum gitti âlemden
Görünür çeşmime gülşen belâ-yı aşk ile külhen
Nice demler o sîmin-ten haber almadı dâmîden
'Gamım pinhân dutardım men dediler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı'
Firâk-ı ârız-ı gül-bu eder can bülbülün sayru
Gözümden devr dürer incû figanımdan cihân memlû
Ruhun gördükçe ey meh-rû sirişkim saçılır her sû
'Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akan sular bulanmaz mı'
Rûhun seyreyleyen âkil olursa mest-i lâ-ya'kil
Değildir sevmemek kâbil mahabbet etmemek müşkil
Ne denlü olsa sengin dil sarakdı meyl eder hâsıl
'Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Bana ta'n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı'
Kulun Bâkî şeker-hâdir lebin vasfında güyâdır
İşi seyr ü temâşâdır ser-i kûyında gavgadır
Gedâ-yı bî-ser ü pâdır garîb-i deşt-peymâdır
'Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı'
29 Mayıs 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder