Zamana yemin olsun ki uşşaka hüsran yoktur
Zira bir dem halk olana bir daha nisyan yoktur
Benim ahım ayet ayet ağar arşa, dilara!
Aksi çınlar o buudda ki zaman mekan yoktur
Yevm-id-dine dek nücum-u asumanı o yakar
Elestîden beri bundan özge kehkeşan yoktur
Melül oluptur ez-cümle levh-i mahfuz kârisi
Kelam-ı Hakk'a nazire sözümde yalan yoktur
Hallakın üç hurufuna mahlukun üç hurufu
Kıyas eden der ki haşa rahmet-i rahman yoktur
Ben bir nazire dedim ki sure-i Fatiha'ya
Demesinler bir manzum-u seza-yı Kuran yoktur
Maksat medh-i hasen ise benim de asarımda
Ol kitab-ı mukaddesten zerrece noksan yoktur
Nasıl methindedir alem ruz u şeb yaradanın
Methinde gönlüm içre bir alem. Ki imkan yoktur
Vasfın nakş-i mukim etmek bir uzunca şiire
Kaddin tasvir etmekliğe layık bir lisan yoktur
Sen salınsan yoktur gülün endamında letafet
Konuşsan bülbülde avaz şairde sühan yoktur
Benim yandığım İbrahim ateşidir aşkında
Ol melekler mayasıdır suzunda dühan yoktur
Kavl-i ezel Neshi kulun saciddir gıyabında
Demesinler ol kafirde ikrar u iman yoktur
M. Bahadırhan Dinçaslan
8 Eylül 2013 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder