25 Ekim 2014 Cumartesi
Gülendam'a Mektuplar -IV
Batıla Havva'da erdiyse Adem
"Dem bu demdir, dem bu demdir dem bu dem"
Hakka kandırmalı Adem Havva'yı
Fariğiz, fariğdir helal ve haram
Isır göğsündeki iştaha ikram
Göğünden koparıp verdiğim Ay'ı
Ağıdıma bir tokat at gülerek
Çekik gözlerine sürme diye çek
Sefa edip kıvandığım cefayı
M. Bahadırhan Dinçaslan
Etiketler:
Gülendam'a Mektuplar IV,
Gülendam4,
M. Bahadırhan Dinçaslan,
Şiir
24 Ekim 2014 Cuma
Gülendam'a Mektuplar -III
"...An sí Tintallë Varda Oiolossëo
ve fanyar máryat Elentári ortanë."
Tolkien, Namárië
Bahara sarmala sakla yüzünü
Arzın üzerinde ilk doğan günü
Tacın et de salın mağrur ve vakur
Boğuşurken karanlıkla ve kuzla
Nurunu binek ver bana mahmuzla
Alnımda gök rengi nişanın uğur
Dönerken zaferle sana seferden
Allahın yüzünü öptüğü yerden
Gül Gülendam! Yıldızları tutuştur.
M. Bahadırhan Dinçaslan
ve fanyar máryat Elentári ortanë."
Tolkien, Namárië
Bahara sarmala sakla yüzünü
Arzın üzerinde ilk doğan günü
Tacın et de salın mağrur ve vakur
Boğuşurken karanlıkla ve kuzla
Nurunu binek ver bana mahmuzla
Alnımda gök rengi nişanın uğur
Dönerken zaferle sana seferden
Allahın yüzünü öptüğü yerden
Gül Gülendam! Yıldızları tutuştur.
M. Bahadırhan Dinçaslan
Etiketler:
Gülendam,
Gülendam'a Mektuplar III,
M. Bahadırhan Dinçaslan,
Şiir
19 Ekim 2014 Pazar
Gülendam'a Mektuplar -II
"Calix meus inebrians"
Bu gece şeytanla işretimizde
Gözümün aynaya çaktığı izde
Seni buldum yine seni yitirdim
Kupamdan şarkılar sana ağarken
Esrik bir Davud'um huzurunda ben
Şarabını bir dikişte bitirdim
Bir taze yel gibi sızdım rüyana
En yeni ve erkek sesimle sana
Elden düşme kafiyeler getirdim
M. Bahadırhan Dinçaslan
***
Calix meus inebrians: Psalm 23, Davut'un ağzından: Kupam beni sarhoş ediyor.
Bu gece şeytanla işretimizde
Gözümün aynaya çaktığı izde
Seni buldum yine seni yitirdim
Kupamdan şarkılar sana ağarken
Esrik bir Davud'um huzurunda ben
Şarabını bir dikişte bitirdim
Bir taze yel gibi sızdım rüyana
En yeni ve erkek sesimle sana
Elden düşme kafiyeler getirdim
M. Bahadırhan Dinçaslan
***
Calix meus inebrians: Psalm 23, Davut'un ağzından: Kupam beni sarhoş ediyor.
Etiketler:
Gülendam,
Gülendam'a Mektuplar II,
M. Bahadırhan Dinçaslan,
Şiir
17 Ekim 2014 Cuma
Gülendam'a Mektuplar -I
Gülendam, çocuktuk, tatlı belaydı
Ebemkuşağında bir kurdelaydı
Gülüşün, bakışım ve saflığımız
Yitirmedik ve yitmedik, çocuğuz
Hayallerde mukim, gerçekte yoğuz
Bundandır kederden muaflığımız
Büyüdün, gözünde çocukluk baki
Gel utanma benden, aramızdaki
Tuhaflıksa bizim tuhaflığımız
M. Bahadırhan Dinçaslan
Ebemkuşağında bir kurdelaydı
Gülüşün, bakışım ve saflığımız
Yitirmedik ve yitmedik, çocuğuz
Hayallerde mukim, gerçekte yoğuz
Bundandır kederden muaflığımız
Büyüdün, gözünde çocukluk baki
Gel utanma benden, aramızdaki
Tuhaflıksa bizim tuhaflığımız
M. Bahadırhan Dinçaslan
Etiketler:
Gülendam'a Mektuplar I,
M. Bahadırhan Dinçaslan,
Şiir
13 Ekim 2014 Pazartesi
Albatros
Milyon yıllık mutad arzın üstünde
Gitmeler gelmeler sükût-u hayal
Yitik onca yarın yüz yıllık dünde
Hafız'ı perişan eden bu melal
İlkin kulağıma okunan ezan
Şakağımda nabız bu meşum çanlar
Önümce dört yöne uzayan Fizan
Her adımda taze sürgünüm uzar
Dudağımda garip bir dilde dua
Her akşam tespihim bir kızın adı
Her sabah gözlerim mıhlı uzağa
Atimde bir müphem geçmişin yadı
Tanrıların gazabına uğramış
Metruk bir gemiyim her yanım lodos
Dürbünümde kanat kanat bir alkış
Saklı düşlerimden kaçkın albatros
Bir mücrim titreten tülün ardından
Günahım itiraf ettiğim cübbe
Görmeden aşina olan kadından
Önümce bir serap: Bin parça Kabe
Kırdığım zincirin beyin zarımda
Çapağı bir kıymık çıkmaz aklımdan
Yedi deniz altı yön nazarımda
Tanrıçamdan yedi kollu bir şamdan
Omzumda albatros hüsn-ü alamet
Dümenimi kırdığım bu tebessüm
İçerimde uğul uğul kıyamet
Yirmi dört yılımı çağıran hüküm
Bu ummanın ardı bir beyaz sahil
Zaman muhasibi yıldız kadar kum
Bu ummanın ardı bir munis yeşil
Tanımadan aşinası olduğum
M. Bahadırhan Dinçaslan
Albatros: bkz: The Rime of the Ancient Mariner
Hafız'ı perişan eden melal: bkz: Abends Wenn Die Fremden Beten
Gitmeler gelmeler sükût-u hayal
Yitik onca yarın yüz yıllık dünde
Hafız'ı perişan eden bu melal
İlkin kulağıma okunan ezan
Şakağımda nabız bu meşum çanlar
Önümce dört yöne uzayan Fizan
Her adımda taze sürgünüm uzar
Dudağımda garip bir dilde dua
Her akşam tespihim bir kızın adı
Her sabah gözlerim mıhlı uzağa
Atimde bir müphem geçmişin yadı
Tanrıların gazabına uğramış
Metruk bir gemiyim her yanım lodos
Dürbünümde kanat kanat bir alkış
Saklı düşlerimden kaçkın albatros
Bir mücrim titreten tülün ardından
Günahım itiraf ettiğim cübbe
Görmeden aşina olan kadından
Önümce bir serap: Bin parça Kabe
Kırdığım zincirin beyin zarımda
Çapağı bir kıymık çıkmaz aklımdan
Yedi deniz altı yön nazarımda
Tanrıçamdan yedi kollu bir şamdan
Omzumda albatros hüsn-ü alamet
Dümenimi kırdığım bu tebessüm
İçerimde uğul uğul kıyamet
Yirmi dört yılımı çağıran hüküm
Bu ummanın ardı bir beyaz sahil
Zaman muhasibi yıldız kadar kum
Bu ummanın ardı bir munis yeşil
Tanımadan aşinası olduğum
M. Bahadırhan Dinçaslan
Albatros: bkz: The Rime of the Ancient Mariner
Hafız'ı perişan eden melal: bkz: Abends Wenn Die Fremden Beten
Etiketler:
Albatros,
M. Bahadırhan Dinçaslan,
Şiir
12 Ekim 2014 Pazar
Şaman Uyanışı
Ay dedemdir toprak anam
Kabe'dir bana dağlarım
Kuzguna yem oldum sunam:
Ağıt benimdir ağlarım
Bala oğul koca deden
Yedeğinde arslan güden
Ölüler benim ya, neden
Benim değildir sağlarım?
Kuza buza kesmiş bozkır
Oba kör tanrılar sağır
Sibir'den bahar yaratır
Yenisey olur çağlarım
Yeşile çalar bu sarı
Uranım sarar bozkırı
Devşiririm yıldızları
Yarin boynuna bağlarım
M. Bahadırhan Dinçaslan
Kabe'dir bana dağlarım
Kuzguna yem oldum sunam:
Ağıt benimdir ağlarım
Bala oğul koca deden
Yedeğinde arslan güden
Ölüler benim ya, neden
Benim değildir sağlarım?
Kuza buza kesmiş bozkır
Oba kör tanrılar sağır
Sibir'den bahar yaratır
Yenisey olur çağlarım
Yeşile çalar bu sarı
Uranım sarar bozkırı
Devşiririm yıldızları
Yarin boynuna bağlarım
M. Bahadırhan Dinçaslan
Etiketler:
irticalen,
M. Bahadırhan Dinçaslan,
şaman uyanışı,
Türkü
1 Ekim 2014 Çarşamba
Agni Parthene
Kadın İstanbul'sun sen seyrin latif
Boynunda Nedim'i mest eden efsun
İpeksi siluet rayhası kesif
Kadınım, burdasın sen İstanbul'sun
Sokak sokak adım sesleyen hatif
Uğul uğul cezbine bu girdbâdın
Göbeğimden tutup çeken elindir
İstanbulsun ve sen burdasın kadın
Bir eski yalısın karşımda kagir
Beş vakit selatin ufkumda adın
Kubbe kubbe sütun sütun vücudun
Sen Ayasofya'sın hala bakire
Gözünde gördüğüm arz-ı mevudun
Nihai muştusun vermek üzere
Düşlerime mihman olup uyudun...
M. Bahadırhan Dinçaslan
Boynunda Nedim'i mest eden efsun
İpeksi siluet rayhası kesif
Kadınım, burdasın sen İstanbul'sun
Sokak sokak adım sesleyen hatif
Uğul uğul cezbine bu girdbâdın
Göbeğimden tutup çeken elindir
İstanbulsun ve sen burdasın kadın
Bir eski yalısın karşımda kagir
Beş vakit selatin ufkumda adın
Kubbe kubbe sütun sütun vücudun
Sen Ayasofya'sın hala bakire
Gözünde gördüğüm arz-ı mevudun
Nihai muştusun vermek üzere
Düşlerime mihman olup uyudun...
M. Bahadırhan Dinçaslan
Etiketler:
Agni Parthene,
İstanbul,
M. Bahadırhan Dinçaslan,
Şiir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)