Gülendam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gülendam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Aralık 2014 Perşembe

Gülendam'a Son Mektup

I.

Anamın rahminde çakan şimşekten
Bir çatal gayızla geldim kapına
Ölümün gecinde hayattan erken
Bir hükmün avcunda tutsağım sana

Göz kapaklarının altında imza
Şavkımın rengarenk yarasındayım
Ürperdiğin, titrediğin her lahza
Boynunla omzunun arasındayım

Uğruna doğduğum, öldüğüm kadın
Cennetin ve cehennemin bendedir
Felaketin, neşen, belan, muradın
En gizli duana amin bendedir

Gülümse Gülendam avucunu aç
Damla damla topla beni göğünden
Ey gökler şamanı! Darısını saç
Pay isterim göklerdeki düğünden

Güneşin altında en yeni rüya
En eski hikaye bizimkisidir
Ben sana bir tuval gönlünce boya
Sen redifi benle örülmüş şiir

Ey kadim tenasüh belalı öykü
Ey latif yalanım, aziz gerçeğim
Öpmediğim dudaklarda bir türkü
Tutmadığım ellerinde çiçeğim

II.

Kaşın gözün birbirine kafiye
Bir hece azad et bana hediye
Tanrıya nazire yaptığı yerden

Gel Gülendam bir alamet ol da gel
Güneşin annesi gibi sen yüksel
Ufkumun incelip koptuğu yerden

Göğün çerağından seni çalayım
Öpeyim ben de bir Allah olayım
Allah'ın yüzünü öptüğü yerden

M. Bahadırhan Dinçaslan

25 Kasım 2014 Salı

Asya'ya Ağıt

Ayın Allah'ı görmemiş karanlık yarısından
Balamir'in hasretini azık bırak heybeme
Bana biraz yeşil büyüt bozkırın sarısından
Allı pullu yaşmağını ört de gönül Kabe'me
Göğün toyunda başıma sen dökül darısından

İki elim kırık çamçak tamu ağzınca susuz
Köpük yumak kımızına göklerin sürüsünün
Bir damlanın serabına çöllere vurdu Oğuz
Kamlançu'da sam yeline binip de Açığma-kün
Koydu Burkay'ı bir kuru ağacıyla yalavuz

Bir feveran işitildi Burhan Haldun dağından
Mor süsenler ağıdına taşlar insafa geldi
Atalar ağladı kadim balballar çatlağından
Bozlağımız temren olup göğün zarını deldi
Geçemedi Bay Ülgen'in kapanmış kulağından

Bir fırtına tuttu bizi Gülendam albız aldı
Görününce Görklü Tanrı bir ak koca donundan
Kargışından bir kızıl sis Tanrıdağ'a ucaldı
Kömbemize ağu düştü ak baldıran unundan
Öfkesini üstümüze bir ordu gibi saldı

Han Tengri'yi saklayınca çekik gözlerimizden
Bir tespih dağılır gibi dağıldık bozgun olduk
Ne pençemiz yarasından ne kanat izimizden
Nişan kalmadı göğümde kartaldık kuzgun olduk
Ejderhalar türer oldu kadim denizimizden

Kamambal'da Osman Batır, Altay'da Çoros Gurkin
Dokuz dallı darağacı Türk doğmak demek idam
Çeğen Tepesi'ne koşan bir bıyık kadar eşkin
Kür Şad çağırıyor bizi gel gidelim Gülendam
On üç asırdır bekliyor daha da beklemesin

M. Bahadırhan Dinçaslan


22 Kasım 2014 Cumartesi

Gülendam'a Mektuplar -V

Bir mukaddes su gibisin avcumda
Sen olmak var bir cüretkar yudumda...
Dökmek yasak... İçmek yasak Gülendam.

Evvelinden aşinayım ben sana
Sanki bin kez doğup öldüm uğruna
Durma bana böyle uzak Gülendam

Seyr-i umman etmemişim kaç asır
Boz alışkın Türk gözlerim kamaşır
Ben bakamam bana sen bak Gülendam

M. Bahadırhan Dinçaslan

24 Ekim 2014 Cuma

Gülendam'a Mektuplar -III

"...An sí Tintallë Varda Oiolossëo
ve fanyar máryat Elentári ortanë."
Tolkien, Namárië

Bahara sarmala sakla yüzünü
Arzın üzerinde ilk doğan günü
Tacın et de salın mağrur ve vakur

Boğuşurken karanlıkla ve kuzla
Nurunu binek ver bana mahmuzla
Alnımda gök rengi nişanın uğur

Dönerken zaferle sana seferden
Allahın yüzünü öptüğü yerden
Gül Gülendam! Yıldızları tutuştur.

M. Bahadırhan Dinçaslan

19 Ekim 2014 Pazar

Gülendam'a Mektuplar -II

"Calix meus inebrians"

Bu gece şeytanla işretimizde
Gözümün aynaya çaktığı izde
Seni buldum yine seni yitirdim

Kupamdan şarkılar sana ağarken
Esrik bir Davud'um huzurunda ben
Şarabını bir dikişte bitirdim

Bir taze yel gibi sızdım rüyana
En yeni ve erkek sesimle sana
Elden düşme kafiyeler getirdim

M. Bahadırhan Dinçaslan

***

Calix meus inebrians: Psalm 23, Davut'un ağzından: Kupam beni sarhoş ediyor.

15 Eylül 2014 Pazartesi

Gülendam

"Gülendam, Gülendam Avşar gelini..."

Ilgıt ılgıt esen seher yelleri
Bizim yaylaları aşar Gülendam
Eletir de pencerenden içeri
Ahım yaprak olur düşer Gülendam

Davamız kalıpsa mahşere değin
Ahiri bir olur kul ile beğin
Zamana bırakma insan dediğin
Bir gün ölür üç gün yaşar Gülendam

Göç vakti bir kıran çattıysa bize
Pervası yok gönlün dağa denize
Dur desen çağlamaz yaylada göze
Gel desen dağlarım koşar Gülendam

Düşerim yollara azıksız susuz
Batınım toy şenlik zahir yalavuz
Güneyde bir yıldız gözün kılavuz
Deme "bu yolundan şaşar" Gülendam

Avşar dağlarında yarlar koyaklar
Bilinmez bir nice mucize saklar
Çöller içre yangınsa da dudaklar
Gönül bir ummana düşer Gülendam

M. Bahadırhan Dinçaslan